Usher Sendromu, işitme kaybı ve ilerleyici görme kaybı (retinitis pigmentosa) ile karakterize, otozomal resesif geçişli kalıtsal bir hastalıktır. Bazı tiplerinde denge bozuklukları da görülür. Hem işitme hem de görme duyusunu etkileyen en yaygın genetik hastalıktır.
Usher Sendromu, en az 11 farklı gendeki mutasyonlardan kaynaklanır. Bunlar arasında MYO7A, USH1C, CDH23, PCDH15, USH2A, VLGR1 ve CLRN1 genleri bulunur. Bu genler, iç kulak ve retina hücrelerinde hücre iskeleti, hücre bağlantıları ve sinyal iletiminde rol oynar. Mutasyonlar, işitme ve görme hücrelerinin fonksiyonunu bozarak hastalığa yol açar.
Usher Sendromu, yaklaşık 1:25.000 sıklıkla görülür. Konjenital sağırlık vakalarının %3-6'sını oluşturur. Her iki cinsiyeti de eşit etkiler.
Usher Sendromu üç ana tipe ayrılır:
Tanı, odyolojik testler, göz muayenesi (elektroretinografi dahil), denge testleri ve genetik analizle konur. Aile öyküsü de tanıda yardımcıdır. Yenidoğan işitme taraması ve genetik testler erken tanı sağlar.
Kesin tedavisi yoktur. Tedavi semptomlara yöneliktir:
İşitme ve görme kaybı ilerleyicidir. Erken rehabilitasyon, eğitim ve destekle yaşam kalitesi artırılabilir. Tam körlük ve sağır olma riski yüksektir.
Gen tedavisi, kök hücre tedavisi ve retina implantları üzerine çalışmalar devam etmektedir. Özellikle USH2A ve MYO7A genlerine yönelik gen tedavisi umut vaat etmektedir.